Demli Yalnızlık
.
Demli bir yalnızlık şimdi vuslat... katmerli hasrete amade kavuşmak, bir varmışsın bir yokmuşsun, seslensem duyarmısın eyy cesedim, ruhumu acıtıp kaçan mesnedim./ . Tutki yanmışım, üşümüş donmuşum, mola vermişim her adımda, kimi zaman gidecek yol kalmamış, kimi zaman gidilecek yola takat, pes mi Hayır! Tamam mı Hayır! öyle bir yerdeyizki... ne çekip gitmek mümkün, nede kalıp öylece beklemek... . Kervanlar geçiyor uçsuz bucaksız çölden, çeşit çeşit desenli libaslar bezeli laleden gülden, davet var çatlamış dudaklara serapsız gölden, sağır ve dilsize ne satacaksın lügatsız... amansız pusulardan geçerken silahsız pusatsız!!! . Çisesi üstünde ağlıyor gül, figan içinde yakarışta çağlıyor bülbül, hüzün kimin umurunda takmıyor eylül, her yer grimsi caka satıyor kül, ağaçtan emir var yaprağa sökül, ister teker teker,istersen hep birden dökül... . Nasıl olsa öleceğiz cancazım; ha kırkında hayatın kendimizce ortasında, hada yüzünde en sonunda, yaşayana sorsanda, ister yüzünde,isterse onunda, tek bir cevap alacağız bu konuda; ben mi yaşadım yılları,yıllar mı beni... ne beni mesud etti yıllar nede seni... Öyleyse bu kavga bu savaş niye, bakalım hangimiz sağ salim varacağız menzile! imtihandan alnımızın akıyla çıktık diye... yunus ça./ |