Kavak YelleriŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Öyle bir vakit gelir ki her şey birbirine karışmıştır göz ucumuz da.. Ve dökülür cümleler, alıp başını gider satırlarda..
Sessizliğin artığı zamandan çaldık hayatı
Bilindik tüm boşlukları silip Aklın yettiği kadar kelimeler sarf ettik Uğruna canımızı yoluna serdiğimiz tüm sevda sokaklarında Vakti kabuldü bizden öteye giderken ürkek tenimiz Ve belki bir daha dokunmayacaktı birbirine ellerimiz Kaçıncı baharıydı ömrün bilinmez Bir yalnızlık türküsü söylerken sızısız yaşımız Başımızdan uçup giden kavak yellerinde veda ederken Hayatın demine fark etmeden ne çok yol almışız Hüküm yemiş bakışlara teslim olmadan Özlemine sarılmış zamanın gece yarısına kadar Beklerken mahsun gülüşleri Biz ki görmeden karanlığını hüznün Hiç vazgeçmemeliydi umudun en tazesi Düğüm kördüğüm bahara susamış mevsimin ayazı Her esen yelde düşer ayağın dibine bir çınar yaprağı Ardından Öylece sessiz durur aynadaki suret Ki boyundan büyük sevdaya tutulmaya görsün S.Ç |