0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1345
Okunma
gecenin çilesi. çözülmeyince
işkilin gürzü. göğsüme dayandı
siyaseten serin tutulan. sokakların
sessizliği bozuldu. ve saçlarım
yeniden yeltendi. uzamaya
güncel kayıplar. ve kayıtlardaki
vakıalar hakkında. monolog
:
tatlı bir rağbetle içine serpilen
naif kuşkulara. esnasında
o havadaki kuşlara. birde
kadınlardan kaynaklı ferahlıklara
sakın kanma. ilgi
yeraltı göklerinde biraz noksan
birazdan fazla gri. ama
amacına uygun bir güneşle parıldar
aldanıp da içinde bir yaz var sanma
önce kuşlar kaybolur. sonra
ipini koparmış kuşkular
sıkılmış bir yumruk gibi yağar. yarar başını
bir yağma başlar yani. bunlara aldır
ve türlü tünellerde göğsü
kekik kokan gizin koynuna sığın
kendinden ve hemen. dedi biri
şaibeye. ölü deriden zırh dikip
zamanı üzerine çekti. biri
işitti. duyulması gerekeni
kıvrımlarında küçük ürpertiler saklı
herhangi bir tepeye uzanan
herhangi bir patikada yürür gibi
yürüdü. soylu ve sarp bir şiirin içinde
içini ziyan ederek
yüzler yok oldu sonra
ve kalbini. pişmanlıkla kurcaladı
sorulunca baştan çıkan soru
çağrılınca. çocukları bir garip okşayan telkin
sönünce. sesleri birbirine karıştıran kandil
toplandı. karar almak için
kararlar alındı. alınmamaktan
ve karnı burnunda gerginliği
tekmeleyip. ruleti dişleriyle çekti biri
pileli perde gümbürtüyle boşandı
boşaldı içeriye. dışarı
duvarlardaki domuz yağı. parladı
odaya hakim renge biraz
beyaz karıştı. kahkaha aynasında
bir suret suistimal edildi ve
bacakları birden bire uzadı. camekanların
gözyaşı. şişelerde usulca çalkalandı
odanın ganyetosunu artık
aksak bacağıyla tıkırdayan
dirsekleri yorgun
gözbebekleri suskun
samimiyetten yoksun
beklentiler kesmeye başladı
alçaklığın ipek yolunda
keçinin keman çaldığı
kırkbeşlik plak. pikaptan çıkarılmış
ete genç iğneler. bir kere
batırılmıştı nasılsa. yol geçen hanında
492bin13İst.
5.0
100% (6)