amor fati
Yanlış boyda doğmuş bir anlam azmanı olarak
ve saire, tarafından yutulan içindir : İşaretlerin, işaret etmediği yerde çözülmeyi bekleyen devrik bir cümle gibi, mazlum fiillerle doludur, içimiz. Zindeliğin kırbacıyla her gün, her şeyi hatırlamanın çıkmaz sokağından sağ çıkar, ve sabahları karanlık oda açıldığında bütün o bütüne dahil olma çabasıyla, bize doğru koşan tercümeye kör uyanırız. Dünya tecessüm ettikçe başkaldıran, başımızı o sahte rükudan kaldıran, neyse içimize iner ve orada inileyene, kendini bulmayı telkin eder. O ki, kin gütmekle güzelleşen ruhun özyavrusudur, şiddet yani. Ve bugünden geriye doğru, giderek gerçekleşen bir tarihte nükseden nefret, göğsümüze iğnelenen paftası geniş cevheri eritmek için, hummalı ve tetanoz dolu kırbacıyla fırlar aramıza. Aramızda, ölümü insana yakıştırıp dayanıklı böcekler gibi hayatta kalanlar, zincirlenmiş bir cemre olup, bu mezbaha tezgahında sonuna bakanlar, sonsusa kadar okunmuş dudaklarının şifresini arayanlar, uyduruk tariflerle uygun adım yürüyenler, vaat ve vaaz arasında afallayan büyük sözler, gelecek ters gelince şimdinin başını döndürenler, göz göre göre yorulunca, gerçeği gasp edip, çetelesini silenler, silkinmek için beklemektedirler. Ya ahsen-i takvimden yahut esfel-i safilinden. Oysa ruhun gemisi karaya oturduğunda, etimizde ağdalı soluğuyla gezen kibir sayesinde, parlarız. Okşanmaya hazır kasıtlı bir cehaletle ve mümkün olan her sevince hücum ederek. 992bin24İst. |
Yakuza gibi şiirdi
Neşteri keskin sürati saptanmayan bir kaos kapsülü
Selam’ A.Y Borke 🪐