gerçeğin G'si
Ait olmanın açlığıyla, etrafını
istimlak eden anlam, bize bir alan bırakmaz ki kimselersiz konuşmak mümkün olsun : Doğruya doğru, sağrısı sanrı ile kırbaçlanan gerçeğin doru tayları, ki onlar gören gözün çocuklarıdır, benliğin dikenli tellerine saplandı. Sınırlı bir nabızla can çekişen cübbeli aklın müritleri, ruhsatsız bir şifayı döke saça oraya doğru ilerledi. Ruhun, iştahlı aç canavarları kör karanlıkta alestaydı. Oradan yalnızca gerçeğin G’si kurtuldu. Ve maksatlı bir merakla aranan, nokta olarak ortadan kayboldu. Şimdi hepimiz, onu buluyoruz. Bildiğimizi anlatmak için, bir vahaya koşar gibi. 29102bin24İst. |