Gizlediği şeye sadık kanatları sımsıkı kapalı kapı, kıpırdadı
ve bir şüphe mesafesinde sözcükler kırbaçlanıp
seslerin sisi üstüne yazılar yazılmaya başlandı.
Bu, vicdanın kabesine giden hac yolları silinmiş,
ve tahtından inen çılgınlık harlı ateşiyle kalabalığa
yeniden tünemiş, musallat olmuş demekti.
Bunlar, yani rızası dışında geçmişini taşıyanlar, kimse
anlatacak kimsesi olmayanlar, kendine yakın fakat
herşeye uzak olanlar, ve sanki hiç şimdi yokmuş gibi
hepimizi, hep gelecekte arayanlar, geleceğin göğsüne
bir doğum lekesi, bir kara humma olarak işlenen,
bir
zamanları boşluğun keskin ağzıyla temizledi.
Ve insanları yaşayan mezarların toprağı çürüdükçe
yakılan mumlar azaldı ve azizler kat kat gömüldü
kalp denen, tuhaf salgılarla dolu simyacı potasında.
:
Çünkü inancına bölünen insanın iççağrısı şahlanınca,
parçalar, birbirini boğarmış. Bariz olan karşısında.
2282bin23İst.