tarlasındayız barla'nın
ve biz savaşçıl duygularımızı
seslendirirken dantellerini secerek dağıtıyoruz sözcük sözcükte kafes yasarken barışçıl yaşar yazdıklarımız dönüp dolaşır kulak asarız alakasız tarlasındayız barla’nın bazen yaklasım ister dibe inen anahtarın sazı yok ki öpücük görüşler tiksindirici heybet verir çin çıkmazlarında boğazlara eli iner ruhların yok olayım eşki’yata nikotin nazarın cürmüne san’atsın itirafsızsın sevgilerim var boyun büken kanatlarım suskun terinden kurtuluşu heba edilmiş kağıtın harman çalışında yükseltecek hiçbir harfimiz kalmadı ukalalık yazmanın karesidir desem de küçümser yaralar acarlar kanımızda gülüşe tandır eker kornalar kalemin yanan başıyla çarşaflarda delik actırırken kaydoluyorum maçına hizanın sokaklarında dönüşler izlerken beni büyüyorum yürüyorum üzerine ayı’ya dayı diyen dilin çömezliğine bil isterim takibe aldığımız atasözlerini dağıttım taşta kalan kan izlerine ne kadar insafsız koktuğunu bir bilsen mesele mesela bin yıl yaşatılan yılana gezgin imgeler(YUNUS Tapancı) |
dilin çömezliğine
bil isterim
takibe aldığımız atasözlerini
dağıttım taşta kalan kan izlerine
ne kadar insafsız koktuğunu
bir bilsen
mesele
mesela
bin yıl yaşatılan yılana
gezgin imgeler(alişan tapancı)
Anlam ve anlatım ustacaydı beğeni ile okudum
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin susmasın
_______________________________________________________________Saygılar selamlar