biliyor musunuz? ben hiç beceremezdim küsmeyi çocukken ağlarken bile bir taraftan güldüğümü anlatırdı annem..
ben hiç belli edemezdim dargınlığımı sırtımı dönüp gidemezdim saçlarımı çeken çocuklara üstüme çamur sıçratan arabaların arkasından öfkeyle bakamazdım..
bağıra çağıra kavga ettiğimde olmamıştı hiç bahçeye kaçan topları almaya ben giderdim hep ben olurdum azarı işiten...
hep küserdi birileri ben neden olduğunu bilmezdim
bir kız vardı mahallede bize göre genç kız o zamanlar acıklı acıklı şarkılar dinler beceriksizce sigara içmeye çalışırdı ağlardıda ara sıra düşünürdüm insanı ne ağlatabilirdiki
şarkılarmı sigaramı hangisiydi en çok dokunan..
aşktan falan da haberimiz yoktu ya nerden bilelim sigaranın sadece gözleri yaktığını...
ilk defa biri aşık olduğunu söylediğinde bana arkama bakmadan kaçmıştım aynı sokaktan bile geçmiyor aynı fırından ekmek almıyordum o zamanlar hatta elimde olsa aynı şehirde bile yaşamazdım heralde
sonra öğrendim küsmeyi kırgınlığı dargınlığı öğrendim en afili şekliyle bağıra çağıra kavgada ettim hatta ve hatta küfür bile ettim kendi kendime
insanı ağlatmadığını sigaranın şarkıların üzmediğini
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
eskiden şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
eskiden şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Küçük bir hayat dersiydi okuduğum. Çocukluktan gençliğe alıp götürdü bizleri satırlar, yaşanmışlıklardan kesitler hatırlattı. Şüphesiz her birimiz, şiirin bir bölümünde kendimizden bir bölüm bulduk. Benim takılı kaldığım yer; ''insnı ağlatmadığı sigaranın
şarkını şarkıların üzmediğini. öğrendim hepsini sırayla.'' bu bölüm oldu.
Aşka gelince; onu hangimiz öğrenebildik ki? Güzel bir çalışmaydı.
Bir tutam hayat tarafından 7/3/2013 3:38:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bir tutam hayat tarafından 7/3/2013 3:42:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
o mahalledeki genç kızı izlerken çocuk aklımla onu sigaranınmı şarkılarınmı ağlattığını düşünürdüm..aynı şarkıyı dinlerdik bizde ama ağlamak gelmezdi içimden..o zaman sigara ağlatıyor diye geçirirdim aklımdan.. aşk mış ağlatan sonradan öğrendim.. sadece o zamanki o merakı dile getirmek istemiştim..
Keyifle okuduğum ve bazen de ara ara bana zamanın ötesinde geçmişi hatırlatan bir şiir oldu..insanlar bir şiir de kendinden bir şeyler bulabiliyorlarsa o şiir den büyük keyif alırlar... ve ben de öyle yaptım...
Bütün çocuklar yaşadı bu hikayeyi.... Geçmişi ağaç dalları gibi gizleyen duygularımızı aralayıp bakabildiğimiz zaman ne güzel görünüyor çocuk zamanlarımız. Bir tek sahte gözyaşları kalıyor aklımızda... Bir de gazoz kapakları. Bilyeler parıldıyor her yanda. Mutluluk bir dilim ekmeğe sürülen gül reçeli değil mi? Sigara büyütür sanırdım çocukları. İçine duman çekebilecek kadar kara sevdalı... Ve ayakkabılarını giyecek kadar kuvvetli olmalı insan. Çok teşekkür ederim... Şiiriniz beni uzun yıllar önce mahallemize götürdü... Bak hâlâ ordayım. Selam ile.
belki öğrenmemek en iyisi..öğrendiğinde hayal kırıklıklıkları aşındırıyor kapıları.. sonra ben gibi öğrenmemiş olduğuna inandırmaya çalışıyorsun kendini..
Kendimi buldum dizelerde.
Hayat büyütüyor hızla hepimizi.
Selamlar alkışlar İzmir'den.