MİRİM
/ Susmuş şairlerin kelimelerine nikahlı sürgün
Dumura uğramış akıl.../ Leyla görüşüyle bakındık şakağımızdaki beyazlara affına sığındık zamanın affa uğramadık fer kaybımızda sürç-ü lisanımıza kifayet giydirdik şuurumuzun ekşi şurubunda her Pazarı askıya aldık Pazartesi’ye bağlayan o ilk gecede Sağanakların başladığı geceydi o kıyımızda bekleyen harami gibi elem sol kaburgamızda aynı ağrı ile farkındalık baş kaldırmıştı tenhalardan sustuğumuz özlem kadar oluyordu zaman Şölenleri çoktan tükettik biz Mirim dilsiz şarkılardan üflenen içlenmelere sağırız artık hüznün ustalığı dans ediyor mısralarımızda tüm ağıtlara aşinalığımız var çünkü umarsızca geziniyoruz boşluğumuzda içimizin dalgaları ala bora dalgınız ikimizde Boşluğumuza daraldık Mirim küf ve küfürbaz koktuk aksanımızda bir türlü doğuramadık gebeliğimizi imtihan dedik hatırını kırk yerinden kırdık fincanların Oysa Mirim yağan yağmurlar bile birbirinden kopuktu oysa ağrıyan yerinden kırılmıştı düşler elinden tuttuğumuz kelimeler çığırtkan birer maskeydi ciddi bir şeyi hiç özlemedik ki biz ölü bir gülüşü ısrarla sevdik Bir bahane bulup avutacağız sızılarımızı nasıl olsa yan yana dizmekse kelimeleri dizeceğiz gözlerimizi sürmeleyip görmek istediklerimizi göreceğiz bundan böyle ve yürüyeceğiz çünkü en son umut ölür bu hayatta en son umut.... |
Şiire çeken ilk sözcüktü bu.Son zamanlarda defalarca okuduğum şiir sayısı öyle az ki.
Defalarca okdum ve kime ya da neye olduğu bilinmez bir küskünlüğümü yenerek geldim .yorum bırakmak istedim size.
Tebrik ve teşekkürlerimle...