bir kemana eşlik ediyor gözlerin
uzun ayrılıklar olurmuş
ve dargınlıklar yaşanırmış henüz gelmemiş
seni
biriktirdiğin bulutlara tutsak kıldılar
parçalanarak geçiyor ya dudakların
bir yudum daha kalsaydın keşke
kalsaydın
dalgın gemilerin sana eşlik eden harabelerinde

anımsamıyorum batan ışıkların çırpınışını
bir yara varmış gibi eskilerden
nedense o an mutlusun çok mutlusun
sesin ışıltılar savurup bir baharı örtüyor üstüme
ceylanlar iniyor ırmaklara
gümüş seller içinde gülümsemeler
özlüyorsun çakışan zamanların büyüsünü kalbimde

anılar şakacıdır vitrinlerin camında
beğendiğin elbiselerin bahanesiyle bana
buldum
bulundum demek gözlerinde
içimizin kayan öpüşmeleri
daha mı güzeldi sevişmelerimizden

o cızırtılı elem
aklımı tavanlara vurup hatırlatıyor gelmeni
ve eşlik eden kalabalığı bana
siyah beyaz didişmeler ve ıhlamur
aslında ben sana
seni ne çok
seni ne çok sevdiğimi söyleyecektim yalansız
bastır masaydı yağmur

eğer konuşursa perdeler
ona kaldırımlarda beklediğimi söyleyin lütfen
sonra koşmak istediğimi özleyen ağaçlara
sakın ihmal etmeyin yaraların en beterini
üzülürse sarı yapraklar konar
sevinçleri solan ilk baharlara

bizi bırakıp giden hayatımızdı
alışmıştık hiçliğe sarılmaya
nefeslerin bir birine karışmasını dinliyorduk
hülyalı
bulutsuz
masmavi havalarda.