SABAH YOLCUSU NAZLI KARANFİL
Sen, gece yorgunu, durgun karanfil,
Toprağına ter akıttığın günlerin de vardı, Günlerin de vardı bahar tomurcuklarında, Sarmaş dolaş ikindi şarkıları dinleyen, Yağmuru dinleyen ıslak yapraklarınla, Merakın vardı, yıldızlara merhaba diyen gözlere. Sen vardın bu nadide gönül bağında, Hayallerin, kelebek kanadında uçuşunda, Tutkuların bir bahçıvan türküsünde susuşunda, Türküler dert dinlerdi, yalnız bir köprü başında, Sen susuzluk çekerdin bazı vakitler burukça, Susuzluk dokunurdu, ilmek ilmek ayaz tezgâhlarda. Yollar hasrete açılırdı her yaprağın ucunda, Ucunda ter damlası donardı bayram gecelerinin, Her satır bayrama zehir katardı, Güller dinler, sümbüller susar, leylâklar küserdi bazan, Zirvelerden inen sarhoş bakışların başıboşluğuna, Sular yanar, buhar olur uçardı renklerin, Karışır giderdi bir avuç sitem meltemiyle dört yana. Sen,sabah yolcusu nazlı karanfil, Bayrağın olacaktır bu gecenin düşü, ebed surunda, Destanın olacaktır mühür vurgunu halkalarda okunan, Türkülerin okunacaktır ilk yaz dirilmelerinde, Ve sesin dolduracaktır bu bahçenin dört yanını, Dost sesin, sıcak sesin, sabahı bulan sesin. Muzaffer Eker |