BİZİ SEVDİRMEDİLER
Bize çiçekleri koklatmadılar gülüm,
Uzatamadık ellerimizi goncalara, Kuru ayazlarda çatladı ellerimiz, Gözyaşlarımız ağu kattı acımıza, Yapraklardaki çiy billurlarına imrenerek baktık, Hasret ağıtlarına eşlik etti akşam bulutları, Ve dondu bulutlar, dolu oldu, tipi oldu, Kapandı yollar, çığ düştü vuslat türkülerine, Gündüzler komada, güneş doğmaya küs adeta, Zehir koktu şafaklar, korktuk, Boğulacak diye ümitler, baharı göremeden, Acıkmayı, susamayı, uyumayı unuttuk Yeter ki çiçekler kurumasın dedik, Ama koklatmadılar, bırakmadılar, Ne büyüdüler ne kurudular, Cüce kaldılar ümitler gibi, gülücükler gibi. Güldürmediler ki bizi zaten Gül’üm, Sahip olduğumuzu sandığımız her şey bile, Soğuk türkülerle terk etti bizi Çakır dikenleri vücut buldu yollarımızda, Menzil uzadı gitti, ümitler yaşlanmada, Vuslat türküleri buharlaştı uçtu ufuklarda, Mahşeri yangınından yüreklerimizin, Her yer Kerbelâ’ya döndü, bir damla suya hasret, Kanamadık... Sevdamızı kısacık uykulara beleyip sararken, Bilemedik sabahın fırtınalarla uyanacağını, Bilemedik şiirlerdeki mahmurluğu, Hayra yoramadık rüyaları, Aldattı bizi yalancı şarkılar, Tutamadık kanatlarından kuşların, Oysa sevda nakışlı İkbal uçuşları, Bir yarın müjdesi saçıyordu yamaçlara, Yetişemedik, uzanamadık dermansızlıktan, Bırakmadılar bizi Gül’üm, Eylül cellatları, Bırakmadılar sevelim, sevdirmediler, Kâbus kılıklı step çalıları, Engel oldular kuru dallarıyla dört yanda, Sevdirmediler, göstermediler güzellikleri, Sakladılar gri, isli duvarlar arkasına. Avunamazdık vedasız ayrılıklarla, Günaydınsız sabahlarla,yalnız uykularla, Gözlerindeki gül kurusu kıvılcımlar, Her yakışında bu memnu ateşi, Isıtamıyordu ellerimizi, geleceği yazmaya, Anlatamıyordu diller, güneşin ne zaman doğacağını, Alatamadık, sevemedik, Sevdirmedi bizi Gül’üm yasak geceler, Boğulduk kaldık büyümeyen goncalarla, Bir mahşer uykusuna daldık. Yapma bebeklerin yüzündeki gülücüklere bakarak, Yüzlerimizde buruk bir tablo, Uyuya kaldık......... Muzaffer Eker |