Sana Bakmak Yankısıydı Ruhumun
olan oldu biten bitti
ne eylül yarimdir artık ne kasım sorularımız cevapsız en büyük fesattır güneş göğümüze aklım darmadağınık öğrenci evlerinde gelişi güzel bırakılmış yataklar gibi ay ışığı girmeden sevişmem odama ağaçlarda tanıdık huzursuzluk bu benim sana sarılan kollarım akşam kokuları seni getirir baş ucuma sensizlikteki seni utanmadan yıldızsız yılkısını bırakarak cinnet geçiren gitar sesli burukluğuna yalnızlığımızın iç evrenini yıkar bu yankısızlık yazdıklarımın ütopik şarkısının sana bakmak yankısıydı ruhumun siluetinle tanımlıydı tüm bir aşk çekip gider çekingenlik yırtıklaşır serseriliği akşamı seven düş kırıklıklarımızın ay çöreği ister gibi öper dudaklarını yaşayıp yaşayamadığım sanrısızlık sonrasızlığı ellerinden alındıysa eğer öğle sonlarımızın kağan işçen... |