bu milletin başına adam gibi adam lazım

dağları taşları yerle bir eder gerektiğinde

politika bir bilim dalı oldu
toplumun nasıl yalanla dolanla yönlendirileceği öğretiliyor önce politika yapacak olana

vazgeçilmezleri düşünmeden

selamlarımla

Yaşam Alanı

dünya hali mi yoksa insan gücü mü bu
nerede ne oluyorsa bundan

bir sis bulutuyla örtülürken ülke
içinden sağ çıkmaya çalışır umutlar
koparılan bir çiçek suya yetiştirilir ölmeden
biz de varız demek isteriz
biber gazlarıyla, toma aracıyla
dağıtılamayan kalabalıkta
tazyikli sulara maruz kalacağımızı bilerek
yardımına koşarız
gücü tüketilen toprağın
insanının!


şarkımız söylenir dillerde
çoğunluk öndersiz, partisiz
yine yönlendirilir beynimiz
düzenin çarmıhında
bayrağını göklere kaldıranlar
ışıkları yakıp söndürenler
ötelenir,
tencere tava hep aynı hava denir
gücüne halkın---------------------------------
-----------------------
Nazik Gülünay
___________________________________________________

"Tencere, tava sesidir" diyerek hep küçümsediler bu halkın cesur ve dinamik sesini, atılımlarını. Bu ne beynamazlıktır, halkına karşı, devletine karşı, suyunu içip ekmeğini yediği ülkesine karşı, onun necip halkına karşı ne biçim bir kin, ne menem bir düşmanlıktır bu.......? İşte bunun sebebini, bunun nedenini sorgulayıp haykırıyor, alanları dolduran 15 yaşından 80 yaşına kadar olan insanlar.İçimden "nerde kaldı o cesur ve yiğit, düzeyli 68 liler" dediğimde, onlardan kalan ak saçlıları da gördüm, şükürler olsun alanlarda. Mecalsiz kalanları, zorda olsa yüreyebilenleri, yalnız bırakmamışlardı seksenli - doksanlı yıl doğumluları. İşte böyle olacak... söz konusu alanları, yurdu, tüm halk kurumlarını, sapık ruhlu işgallerden korumak için, canlar dişlere takılacak, narin eller gerekiyorsa taşların altına sokulacak. Ne mutlu bunu gösteren, bu dinamik ve cessaret ürünü manzaraları gösterip yaşatanlara. Evet söz konusu, alanların, ülkenin kurtarılmasıysa, gerçekten geride kalanların hepsi teferruattır. Bu ülke nasıl meydana getirildi, ne denli sapık saldırılardan, canlar dişlere takılarak kurtarıldı; şükürler olsun ki doksan doğumlu sevgili canlarımız, tüm ümidimiz vatansever insanlarımız, hepsi... hepsi de bu gerçeği anlamışlar. Onun için boğucu gazlara, dondurucu ve kirli sulara, hatta ezilme ihtimallerine rağmen TOMALARA bile aldırmadı, karşı koydular.

Ey sıcak yataklarında rahat uykulara dalanlar, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diye el ayak oğuşturanlar, bu güzelim ülkenin başında dolaşan kara bulutları görün artık... Görün de yanlış olan tarafgirliğinizi düzelterek, ülkemizin esenliğine seferber edin.

Alanlarda aç bi - ilaç sabahlayanlar bizim insanlarımızdır. Ekllerinde silah, top - tüfenk, yıkıcı - yakıcı ve yaralayıcı hiç bir araçları yoktur. Peki delimidir, şaşkınmıdır, bu can hıraş mücadele eden, haksızlığa, yanlış ve amaçlı uygulamalara karşı çıkan, tavır koyan insanlar?..... Asla deli değiller, sorumluluklarını bilen gerçek ve yiğit vatansevrlerdir onlar. Ülkemiz dar boğazlara girdiğinde, hep o insanların sorumluluk, vatanseverlik duygu ve eğlemleri bu ulusu esenliklere kavuşturmuştur.

"Zor oyunu bozar" Necip bir halkın sabrını bu denli zorlar, onun hak ve hukukunu zorla, şiddetle yoketmeye çalışırsanız, bunu yapabilme gücünü hep kendinizde sanırsanız, ey yönetenler!.... "ZOR VE ŞİDDETİ" sizde elinizle davet etmiş olursunuz. Bu hiç kimsenin hayrına ve yararına olmaz. Bu ülke insanı böylesi badirelkeri çok yaşadı, ülkesini, CUMHURİYETİNİ korumak için can hıraş çabalar sarfetti. Bunu her zaman, her ahval ve şartta yine yapabilevceğini hiç aklınızdan çıkarmayınız. Bu istenen,özlenen bir sonuç değildir ama, söylediğimiz gibi "zor oyunu bozar" Kimse ben "yüzde ellişyim" diye sürekli güç gösterisinde bulunarak, sabır ve tevekkül içinde olan insanları tehdit etmemelidir. Öteki, karşıt yüzde elliyi bu denli küçümsemek de ne oluyor? onları tahrik etmek de ne oluyor? Böyle bir sonuçta ortaya çıkacak, kaos dolu, acı dolu dehşeti göremeyecek kadar kör mü oldu, akıl tutulmasına mı uğradı,"ben yüzde elliyi istersem harekete geçiririm" diyen siyaset yöneticileri.
Bu ülkenin insanları, toplumu, KARPUZ MUDUR Kİ ikiye böldüğünüzü sanıyorsunuz?....
Atın.... defedin bu son derece yanlış, sakıncalı ve kirli düşünceleri kafalarınızdan. Bu ülke hepimizindir. Bu ülkenin bütün insanları kardeştir; ülkemnizin tüm varlığı, üzerinde gelecek umuduyla yaşayan insanlarımızındır....

Kutluyorum Nazik Gülünay şairim sizi, en coşkulu ve en dinamik içtenliğimle, selamlıyorum sonsuz güzellikteki yürek seslerinizi. Kemal Polat

kempol tarafından 6/7/2013 1:42:45 AM zamanında düzenlenmiştir.

bence ilk önce orhan baba kursun sahnesini
ve gökten bolca bira dökülsün kınalı saçlarına
ve
kalsın ruhu çırçıplak

çok sinirleniyorum böyle akil insanlara
tebriklerim kocaman
ama daha kocamanı durmadan
mücadele eden yüreğiniz