ben geldimYağmurun elleri olmak vardı şimdi Balkon sefalarını kucaklamak birdenbire Belki ellerini ince belli bir bardağı tutan Belki saçlarını, yüzünü ve hüzün batağı gözlerini Okşamak sırlı kelimelerle Avunup, avutmak… Göğsüne yaslayıp başımı uyumak vardı şimdi Geçmişe, geleceğe kapatıp gözlerimi Masal rüyaların içinde kaybolmak birlikte Aranmamak Bulunmamak Olmakla olmamak arası bir yerde Sessiz, sakin sahil kasabalarının herhangi birinde Tavla oynayıp zaman öldürmek mesela Gelip geçenlerin yüzüne bakıp karakter okumak Kader tayin etmek parkta oynayan çocuklara Çizilmemiş yazgıları özlerken Yaşamak vardı şimdi Kitap sayfaları arasına saklanmış Neşeyle koşturup satır aralarında tasasız Ayraçsız mutluluk şarkıları söylemek Dillenip dinlenmek Okunmayan bir yazarın kaleminin dizlerinde Anlasana! Mecburum gözlerine yerleşen hüznü söküp almaya Sür beni unutulmuş tenhasına kalbinin Doldurmak için boşluğunu Aydınlatmak için loşluğunu Fenerler asacağım Ruhuna Kapını aç, ben geldim. |