güneşi görünce yüzünü kapayanlar mehtapsız insanlar yaralı kuşlar gibi buluştuğunda semada bir ilahi okunur
vaktinde avuçlarımda biriktirdiğim için gözyaşlarımı gözlerime su sürmeden ağlayabiliyorum hala
kaç kez helalleşmişiz yine o günlerden biri içim okyanus dibi
Biliyorum sensin o yine bir siz bir sen diyorum ordan bile belli anlıyorsun değil mi sen kadar güzel kimse yazamaz bu dünyada
görmüyorum duymuyorum
hala aynı sözleri veriyorum bir daha öylesi yanılmam gözümü kapatınca uyumam aynı dille konuşup aynı yürekle acıyorum
her meyve kendi ağacının dibine düşer ben de öyle yapıyorum endişelenme yeter olduğum an dibine düşüyorum tüm ağaçlar güzeldir gölgelenirken ama hepsinin meyvesi yenmez
asırlık sevdalara yakışıyor kalbim beni merak etme bulurum yolumu sen kendine iyi bak yeter
mucizelerin sonunu görenlerden biriyim yeterince kendimdeyim olacağı; en fazla çürür giderim
ben gıdıkladığımda gülersin sen gıdıkladığında belki ağlarım acılarla oynanmaz onlar ellenmez başını okşa uyusun
farkındayım kimseye benzemiyorum programlı mutluluklara hazırlığım yok hiç ummadığın bir anda eskisi gibi ağlarken gülüveriyorum
aynı parfümü kullanıyorum hipnoz edilmiş gibi avcuma sıkıp öyle yazıyorum şimdi bu kağıdı bir uçurtma yapıp öyle postalıyorum rüzgara doğru çevir de oku cüzzamlı yerinden başlayarak
her sayfan kitaptır gözümde her cümlen bir hayat
görüceksin gökyüzü de ayıramayacak bizi ben gördüğüm yıldızlara öyle kolay inanmam gözüm kamaşırsa ovuştururum geçer
mektup kitap dinlemem onu kaybettim ben adı güven
her uçuşumda bir toz gibi aynı buluta konuyor ağlıyorum aynı denize dökülüyorum gözlerim yine yağmurlu sana yağıyorum
aşkın en ağır tabutu gözü arkada kalmak hatrın en itibarlı yolu unutmayı unutmak
ellerim üşüdüğünde babam olurdu yanımda o gitti cebime sokup ısındım sonra sen geldin yüreğine
gittiğinde biz denilen herşey bittiğinde artık üşümüyordum soğuk soğuk terliyordum ateşli hastalık geçiren çocuğa benziyordum
aşk bir kaderdir bir seçim değil direnmeden ona boyun eğin
gökyüzüm... sana uçtum denizim... sana döküldüm bulutum... sana yağdım
Bu kadar çok yalan olunca dürüst olmaya utanıyor insan bazen sırf mutlu olmak için sizdenim diyesim geliyor
pazarlamacı değilim ki elime bavulu aldığım an kapı kapı gezeyim başka bir kalbe yerleşeyim bildiğim tek yol bir dükkana girip orda kalmak yani çok tilkiyim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ASIRLIK SEVDALAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ASIRLIK SEVDALAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Anlamda butunluk aradilar, butunlukte anlam bulamayanlar... demem o ki: @slen diyecegim bundan farkli :) sira dizimi olsaydi iyiydi ;) dizi cekilirken de sira olmuyor ya isi bilenler dizisiz de anliyor konuyu,,, bazilarida haber, belgesel izliyor en guzeli :)
Aslında tek bir konu anlatılıyor:) Mesela hangi kısmında dizim hatası ya da anlam kopukluğu var diye sormak isterim Benim tarzım... aynı konuyu parçalı anlatmak; yani tıpkı o anki ruh halim gibi Bu arada ben o belgesel, haber söylemini iyi şiirleri kaçıran, ödülsüz bırakan kurul üyelerinden bazıları için kullanıyorum Çok teşekkür ederim bu ve diğer şiire yorumunuz için.
Bir insan çok sevebilir...yıl da sevebilir...ne bilim asır da... Eminim gerçekden seven bunu yapabilir...Aslında bu bulunan birşey var gerçek sevdalar...ya..bunun aslında zor olan kısmı bunu iki kisişin aynı anda becerebilmesi..aynı dürüstylük ve sevgi ile işte zor olan bu...buna günümüzde rastlamak çok zor...çok sevdiğimizi düşündükçe hayat üstümüze üstümüze geliyor ve taraflardan bir tanesi çok sevildiğini düşünürken bir anda aslında hiç sevilmediğini anlıyor..şaka gibi.: ) bunlar hayatımızda olan şeyler...bilmiyorum nekadar kolay....bildiğim tek birşey var çok zor olduğu...
Sayın Funda Hanım Okadar güzel anlatmışınız ki şiirinizde bayıldım... Müthiş...
pazarlamacı değilim ki elime bavulu aldığım an kapı kapı gezeyim başka bir kalbe yerleşeyim bildiğim tek yol bir dükkana girip orda kalmak yani çok tilkiyim
Ulu çınarları andıran aşklar altında gölgelenmek dileklerimle değerli isim, Kemahli Tilkiden tilkiye fark var...Kimi kurnaz, kimi evcimen. Bir okyanus- bir dibi gibi.
Toprak kokulu yar....!!! Ben mecnun isem senin çöllerinde. Sende leylamsın benim gönlümde Gelip geçsende kış gibi ömrümde . Gelip gidişiyin izleri hala yürekte.... Ben ferhat isem senin dağlarında.. Sende şirinimsin talan olmuş bağımda Her gün doğup batsanda şu bağrımda.... Gece gündüz hayalimde ve akılımda Ben kerem isem bıraktığın bu yerlerde. Sende arzumsun kokladığım güllerde.....
..............yoruma değer buldum kutlarım....... .............
pazarlamacı değilim ki elime bavulu aldığım an kapı kapı gezeyim başka bir kalbe yerleşeyim bildiğim tek yol bir dükkana girip orda kalmak yani çok tilkiyim
Her rüzgarın dalından düşürdüğü ve uzaklaştırdığı yaprakları vardır. Bu da öyle bir şey. Düşen yaprak değil de meyvesi ise, elbetteki bir yerde ağaç olacaktır yeniden...