girdap
bazen
sus yapışıp kalıyor dudaklarıma konuşsam öleceğim sessizlik veba içimi yarıp damarlarımda dar ağacı kuruyor bildiklerim bilmemezlikten geldiklerimse habercisi kıyametin ölüm var işin ucunda ölüm üstelik toprağa değmeden elim... ’’şu sevda dedikleri zormuş be gözüm’’ başka bir surete dayanınca yüzüm yüzündeki köşeleri arıyor saklanmaya olmuyor mızıkçılık ediyor yüzün hiçbir çizgisinde barındırmıyor şimdi desemki git kal gelecek yüreğime bayram çocukları ağlayacak ardımızdan... neye sitem etsek kendimizi vurduk sonunda bir kaç beden büyük geldi üstümüze aşk büyürüz sandık sandıklarda sakladık umudu ve yangın çıktı.. yandık... illegal bir örgüt üyesi hüzün en çok gözlerinde pusu kurar gözlerime yolum sana düşer zaman sensizliğin ertesine... sonra durur saatler akrep yelkovanı sokar önce pis bir hiçlik kokar hayat ölürüm ölürsün ve ölür aşk... |
durur saatler
akrep yelkovanı sokar önce
pis bir hiçlik kokar hayat"
yüreğine sağlık, cümlelerin hepsi çok anlamlı ama ben burada sızladım en çok.