Özlemden Sonra 19- Tahsil /ealdığı yolluğu bana harcadı i(l)k defa dakım elbiseyi o sene ğeydim i(l)k defa okullar açılmadan gar yağdığını geceleri bile gakıp zoba yakıldığını gardaşdan ileri arkadaşlığı orda ğördüm zaten evde çay devamlı gaynar duru(r)du Cennet Çeşme suyu Hoca yata(ğı)n içinde kitap okurdu çok geçmez ö(ğ)retmen arkadaşları güya şöyle bir uğramış olurlardı derken bir muhabbet tuttururlardı sabahlara ğadar kendi aralarında geyik muhabbeti yaparlardı arada bi “-memet” deye ça(ğı)rırlardı Allah var ya ben de “-hinci çay, su” filen isde(ye)cekler ya da “zobayı çokar” deycekler deye uyuyomuş gibi “-hııı” derdim çakdırmadan onnarı dinlerdim uyuduğuma ganaat getirirlerdi derken belden aşşa bişiyler anladırlardı gülmekten yerlere yatarlardı gözleri yaşarırdı bir keresinde Mustafa Hoca gülerken gecenin geç yarısında uykusundan uyanmıştı o gece çok şey anlatdılarıdı ama benim aklımda galan en komik hikaye Hayrici(ği)min başına ğelen, Fatma diye bi öretmeninen nişanlancaklarıdı nerdeyse nerden biliyon derseniz, bunnarı elele dutuşmuş gezerlerikene gördüydüm bi-kaş kere pastanede, sinemanın arka tarafında, Mulen Ruj’da Çatı Kafe’de dünya umurlarında değilidi valla Allah için güzel kızdı omuzlarına dökülen siyah saçlarını önden arkaya tarardı, siması beyaz, yanakları al aldı kemerli sivri uzun burunlu, ince gaşlı güleç, ince dudaklı genelde siyah etek çizme giyerdi her Erzurumlu bayan gibi bi de Fatma hanım gündemde olalı, Hayri bey bizim haneye normal vakıtlar da bek gelmez oldu, uğramazdı haftadan haftaya o da, dee gecenin leylisinde, içinden gelise emme hinci sabah-akşam bizde Musdafa Hoca da ona ğülüyodu bence uyuyo numarasından vazgeşdim gülerken Hayricim kendi anlatdı o ğece, gülüyordu, pişmandı, üzgündü, kızgındı, küfrün bini bir para ağladığı da oldu amma neşeliydi valla insan bu hale güler mi amma kendisi de gülüyordu hemi de kahkahayla ARKASI YARIN |