âhŞiirin hikayesini görmek için tıklayın şubat
isrâfil.. isrâ... sûr.. siyâh kaç gece döküldü saçlarıyla ıslak tapınakları emzirirken yalvarışlar kucağında denizi kusan duaların nefesi bir buğu bir an sadece ân düşerken ve yararken zamanı ırmaklar ters döndü yataklarında kalbinde bir kuş öldü kanatları sancıdı gözlerine kıpırtısız fısıltısız bu kadar nefretken dünya ve ağırken yaşamak hâlâ yaşama şapkalar bulabilmekti kelimeleri buraya dizmek ki bilirsin kanın yönünü seçerdin kelimelerle sustum uzun iç kanamanın dışavurumsalı oldu sonra duman’sal sal çalkalandıkça ve rüzgârı içine doladıkça kirpiklerinde kırağı kirpiklerinde sancı bilmedi beklemek ve inanmak çekti ipini boğazından yukarı çok yukarı düştü kelebekler avuçlarında intihar kanadı |
.