ring ve roundavurtları çökmüş yaşam kaygısı sürmeleri akarken şık durmuyor kırgın yıldızlarla kararıyor parmaklar tütünsüz mürekkepsiz özlemsiz ölüm tütsüleriyle çalkalanıyor sahil deniz çıkmazlığına demli gece ile şarkılar tuzlu, şarkılar yaranıza zincirli görürseniz ve müsaitseniz derler ki -inen gardından sorumlu değil hiçbir inanan ve aldanan- göz değmişlikle düşürülen kutsal kalelerin ardında atların ve bardakların çatladığı yerde şahlandıkça kendiyle yalanlanan havlu atmak neticedendir elleriniz ıslak yalınayak toprak üzgünüm üzerinde paslı çiviler şarkılar bestelenip anlamlar kanırtılırken kimse sevdiğini sanmaktan öte gitmiyor gidebilir miyim? |
Kelimeler arasında yuvarlanırken yukarı aşağıya,
birden dank etti,
balyozu indirdi başıma kelimeler.
''derler ki
-inen gardından sorumlu değil
hiçbir inanan ve aldanan-
göz değmişlikle düşürülen kutsal kalelerin ardında
atların ve bardakların çatladığı yerde
şahlandıkça kendiyle yalanlanan
havlu atmak neticedendir''
Ne yazabiliriz ki bu güzelliğin karşısında?
Söz, kendini sergilemiş göz vitrininde.
Ve,
yerini çoktan aldı gönül vitrinimizde.
Güzel şiirdi.
Ne olacak bu kadar şairle işimiz?
Her taraftan güzellik akıyor.