avuç içi yalınlaştırmalarbir sen tek sen vardın geçmişi silip ve dahi kendimi yaşamında eriyip soluğunda kaybolmayı seçtiğim anlamlandıramadığım kopuşlar dikildi önüme zindanlar prangası kalbime uzanan yollar dikemedim sökülen yıldızları gökyüzümüzden daraldıkça göğüs kafesim uzanamadım yeşermeye zemherilerle ıslak soğuk mezarlık mermerinden kopup gelen ayinlerden tütsülerden gözlerince hapsedilmiş yitikliğimden kuyu dipsizliğiyle tüm edep ve edepsizliğimle ellerine bırakıyorum derinimi mezarıma toprak o gül süz toprakla tüm demiyle kirpiklerime çarşaf çarşaf dolanan karanlık kollarıyla sardığında bedenimi ve artık bıraktığım nefeslerimi ruhum öteliğin diyarına sarkaç rüzgârıyla gemi karaya oturdu fırtına değil bu hanımeli bu yağmur ve bu küf tırnak diplerinde iyi sakla |
kutlarım kalemi...