Özgür ol istiyorumadım attığımda dışarıya nisan çiçekleri karşılıyor vişne, elma, armut ve leylaklar her şey öyle olağan, öyle durgun acılar yaşanmıyor, insanlar ölmüyor, öldürülmüyor gibi gece oluyor barış şiiri dinliyorum Ritsos’tan hüzün akıyor yüzümden nasıl olacak barış kurtaracak ipini silâh pazarlayıcılarından uyutan bir ninni dinlediğim gülümsemem bir yerlerde takılmış eşkiyalar silâh bırakacakmış sınır dışına çıkacakmış heey umut! nerede yoluyorsun bağrını bana gittikçe ırıyorsun barış ,bay bay ediyorsun uzaklardan gidiyorsun hiç ulaşamayacağımız bir yere ama bizi yenemezsin inandık, belirledik yönümüzü yolumuz aydınlık yıldız döşeli, sevgi kumaşından girdik bütün kardeşler kol kola sağ, sol, kürt türk demedik biz, yolumuza bakıyoruz yolda tuzak kuran kaplan görünümlü kedilere değil korkaklara, hainlere hiç değil mürekkep damlamamış yepyeni bir sayfa türk milleti yazıyor orada sonra bağımsızlığı ulusun suya koymak istiyorum yere atılan leylak çiçeklerini koparılıp toza toprağa bırakılan hey ülkem özgür ol istiyorum özgür kır bütün tutsaklık zincirlerini! 26. 4. 2013 / Nazik Gülünay |