Yağmur Rengiyolunu şaşırdı çelimsiz kelimeler kendi canımla doyurdum uykuya aç gözlerimi sarıya boyadı yağmurları hüzün yüklü cümleler astm sokak lambalarına yağmur rengiydi saçların uzadı aşkın boyu ve bilmediğim şehirlerin yavan dillerinde sahibini kaybetmiş kimsesiz adımlar kıvrıldı yazıldı adın kaldırımlarına dokundukça tenim soğuk çeperlerine sızlandı taşlar aç kaldı, açıkta kaldı yollar çınladı adın kambur ayak sızılarında şahlandı saçlarımdaki beyazlar yol verdi gözyaşlarım bir anı kıpırtısına yüreğimin burgusuna yayıldı dalga dalga şahiti oldum bir kez daha kağıt helvayı ısırırken ikimizin şaşkın coşkusuna sırdaş olduk, dert olduk yanık kavalın türküsüne unutulmuş bir sevdayı ısıttım kuruyan dudaklarımda gözlerime inen perdeye takıldı son kez ahvalin üşüdüm ince belli bir geceydi titreten avuç aralarımda kaybettiğim nefesindi rüyamda ellerime tutunan bitkin, çaresiz gecenin örtüsünü çekerken üstümüzden yalandı karanlıkla seviştiğimiz kır kokulu bir toprakla yıkadım ellerimi guslünü aldırırken günahkar dileklerime karıştım bilmediklerime kesildi hançer güneşin çehresinde şahdamarından vuruldu kimsesizliğe zılgıt çeken sabah ışıkları teknesinde yoğurdu açıkta kalmış ayrılığı o zaman öldü saçlarına taktığım bir umut kırıntısı |
Sade bir dil, akıcı bir anlatım, vurgular yerli yerinde
vurgulanmış, yürekten gelen seslenişti....
Alkışlıyorum sizi ve değerli çalışmanızı...
Başarınız daim, kaleminiz tükenmez olsun....
Selam saygı şiire ve şairedir...