Adını söyledim...Ve ben karanlığına gömüleceğim uyanırken sana ve güne nefesimden göç kuşları geceriken çarpmıştın yüreğimin duvarına ki her kelimene ayrı anlamlar yükleyip anlayamadığım şeylerin tedirginliğiyle uyandım evet yaktım bende kahvaltıdan önce aç karnına bir sigara gebe kırgınlıklar içinde kulak mememe ileşmemiş bir sözsün şimdi tamda evlat edinmişken yüreğinin merkezinde duyumsadıklarını silmedim dip notlarından arta kalanları inan bana silmedim iki dudak arası duruyor öpmediğim öpmediğin yüzüm ve yüzün ki bir yük gibi daha ne kadar ağır olabilirdiki sözlerin ve sevgili beni düşselliğin kuyularına atan sözlerinde değildi inan/ki o dudakların beni düşündürüyordu ki ve çarpmaktı ansızın kalın örgülerinin içinde yüreğimi asmışken çivi uçlarına durdum tamam tam karşında ve soyundu ruhum sana güldüm kızdım ürkekliğimde sesin vardı dinlediğim sesin vardı dilediğim he-ce he-ce yüreğime dokunan dolarken sana ve boşalırken yine sana sağanaklarımın erteside yağdım yağmaladım ayak değmemiş topraklarını herkesin aşkı kadardır yüreği ki yüreğimin her sayfasına düştüğüm Siirimsinki hani bir hece harf benden daha yakınlaşsa sana kalın bir nokta oluyor sessizliğimde durdum doldum ki bir nefes çekip sigaradan yaktım dil uçlarımı söylenmemiş söylememiş tüm sözlerimi dillendirmemek için bakma öyle anlamsız İçim acıdı ondan bu tarifsiz haletim sadece içim acıdı sus aniden oldu işte çay bardağa şeker çaya ve dudaklarım sana dokundu birden oldu ve ben sırılsıklam oldum Şşş tamam bir şey yok İÇİM acıdı sadece GölGe ... |