Uzak Ama Sıcak
akşam ağlarını ördü
yoluna kederin neye uzanayım diye sorarken kendi kendime uzak ama berrak gülümsemeler uğrağına çakılı yaşam güdüsü oldu ağrılı yokluğun direncine serüvenimin... saklı anılarla ağır sarhoş dilsiz koşturmalarla peşin suçlu uykusuzluğum sanırsın az yaşadım birlikte deniz gözlemeyi pazartesilere... iş kavgası teriyle öpüp şaş kararsızlığını aşkını hayata alıştırıyorum ekmeğe halk otobüslerine sokağın eli değmemiş adımlarının saflığını bozuyorum... bana gelmesen de yalan gitme gün alalarında yalnız bana mı bu inatçı sessizlik sessizliğe yardımcı uzak ama sıcak sesler yalımına mı özlem yorgunluğunun... gelmesen de düşsüz gitme karışsın ilk güzümün tadı son hevesiyle üşümelerimin ve ortasında yalnız gidişin kalsın diye küskünlüğümün sakınıyorum yalnızlığımı kendimden bile... kağan işçen... |