kayan her yıldız ıslak düşüyorbu başı karlı koca dağ bendim gülüm yamacımda al beyaz gelincikler papatyalarım sen kokardı... şimdi yokluğunda ağız dolusu küfür savuruyorum seni götüren teyyarenin ... gamzelerinin çukuruna dolunay gömmüşüm geceye karalar giydirmişim yıldızlarını pul pul söküp yakamoz öldürmüşüm geceler boyunca göksunun serin sularında yokluğuna bin kahır bir o kadarda küfür edipte... verandanın soğuk duvarına yaslanıyorum sokuluyor hayalin sıcacık göğsüme omuzuma yalnızlığım yaslanıyor hüzün ölüm gibi ardımda nefes nefese titriyor kötürüm kesilmiş dudaklarım adını andığımda lal olmuş dilim düşüyor yere gözlerimden göz yaşlarıma sıkıca tutunmuş buram buram sana özlemim... bir mumun cılız isli alevi kadar mıydı hükmü bu dağlar gibi sevdanın... istanbul kadar büyük bir damla göz yaşı düşer ateş topu misali kızkulesi açıklarına yanar istanbul benim yandığım kadar... bir vapur kampanası ardından tren ıslığı sayki akşam gece iniyor perde perde münzevi kimsesizliğime... tenha çıkmaz bir sokakta sürüklenen bir ayak sesine bir yudum ılık nefese kokuna muhtacım şimdi kızılca bir hüzün giyinir bu koca istanbul yeni kapı sırtlarından beyazıta tırmanan kasabalı gök kanatlı martının çakır gözlerinden koca kent düşer marmaranın serin sularına derinden bir ah kadar... kayan her yıldız ıslak düşüyor mavilerini yitirmiş göğümden yüreğimi kemiren acımdan örselenmiş düşlerimin ben yanından bir damla kan damlıyor istanbul kanıyor... Hasan ODABAŞI |