serçe kadar bir yürekgözlerine mil çektim dağladım senli tüm düşlerim kör ümitlerim senli tüm gülüşlerimi ağuladım sokkak köpekleri misali leş kesildiler viranelere dönmüş mabedimiz yıkılmış yerlere yeksan... duvar dibinde elleri arkasından bağlı diz çöktürüp sol yanımdaki hain sızıyı şakağından tek kurşunla vurdum... biz olmuş balıkcı kasabasında bitirdim o masalı... artık tüm sokkakları çıkmaz sokkak lambaları kör... gidilecek yolmu kaldı yolunu kaybetmişim bu günüm yarınsız... güneş doğmayan kentler benim şehrim susmasada biçare yorgun yüreğim... biat ettim işte bir damla göz yaşına iman ettiğim gibi Allaha gömdüm seni sol yanımdaki asi soysuz çukura... boylu boyunca gömdüm bebek kokulu öksüz adresini bir türlü bulamamış bu koca sevdayı... serçe kadar bir yürek tüm şarkılara yetecek kadar büyük sevdayı nasıl taşıyacak... kemanlar hep hüzzam çalsın salaş balıkcı meyhanesinde ve hep bu soysuz yara inceden inceye yüreğimde kanasın... ard arda kayan yıldızlar gibi yıkılmış kentler ışıksız karanlık kasabalar köyler uzayıp giden yol çizgileri... vakitsiz göç bu aldırma sen fırtınalara ıslak kanatlarınla diren rüzgarlara martılar göç etmezler sürgün edilir kıyısız okyanuslara albatroslar ardında git mavilerin bittiği sancılı ufuklara ... Hasan ODABAŞI |