cankurtaran bir aşıktım yokluk denizindehayrettin taylan solmuş sevda gülünün kırmızılığında yanıyor yüreğim boynu bükük yarınların canlandığı cahıraş demler aziziyim solumda akar denizin, uzağımda sonsuzluğa dalgalanır algılarım hasret bulutlarının nemli atlasında damla renklerin var aşk alevime düşüyor düş damlaların ben sönüyor/ ben yanıyor sen yokken köklerime inen yanıcı manalarım şule şule sözsüz yanışlarda tebessüm fakiri, dünya fukarası fakru zaruretler ummisiyim Sevdim sadece/ kendimden büyük bir masalın asal sayısına keloğlan’dım perinin annesinden kızı isteyen vaveyla ustasıydım uzlarımı bitti/ sabrım demir olup beni taşıdı taşındım ona / onsuzluğun siluetlerinde kaldım barıştım onunla/ dünyanın barışık diline… cankurtaran bir aşıktım yürek denizimizde sözlerin dalgasında tutkusal kabaracıklar yuttum ömrümce seni bana yıkadı, seni bana sundu aziz suların yüreği çelişikler zincirleme bir birine bağlı/ tek gerçek sevmek sevabı birbirimize yetme yeteneğinin sevi ustasıydık gerisi bir sürsü fasaryaya güdümlü hiçlikti /yar senli manalar tozlanmaz/ algılar kirlenmez sevi ufkunda sözler yıllandırır kadınlık şarabını özümden yetişir üzümler beni sarhoş edişin ölümsüzleşir seni sevişim bakileşir aşkı aşka yaktıran gibi... anı anlara sunan gibi... ömrüme sığışın gibi... yazıldım yazgının sayfasına , alemlerinle yazdın beni silinmez bir an gibi, ben gibi sen gibi dizildik aşka bitmezliğin dili, aşkın künhü, sevdanın künyesiyiz yaşanırlığın seyirlik atlasında bütün renkli yaşamın adılıyız aşk gibi, aşktan öte hayat gibi akıyoruz benlik denizine |