//Zülcenahayndır Zümrüd-ü Anka//
...
Kızgın çölleri soğutan, gece rüzgarları gibi sözlerine ihtiyacım var!!! Çatlayan toprağı suya doyuran yağmur mevsimindeyken hazır!!! Açmışken doğa binbir rengini,çağlamışken sular,kanatlanmışken kuşlar!!! Tepeden tırnağa hissetmişken, vaz geçip her şeyden elpençe kabule nazır!!! Daha kaç bahar geçmeli,beklenen seyyah,özlenen misafir... . Gam yellerini estirme uzak dur buralardan,tuzludur çöl gülleri, Sırtı yaralıdır,yüreği parelidir,gönlü harelidir, Hem tuz kervanlarına çıkmaya ramak kala,içi yarelidir! Adı seyyah,soyadı derviş,sorma nerelidir, . Alacağı yok borcu çok,yiyeceği yok karnı tok! Hüda ne verdi ise hamden şükür,kalben amenna,lisanen tefekkür, Garibim Dünya’nın varından,ne derdim var nede şikayetim, Bahşettiğin ezcümlene canı gönülden kabul der nefsim, . Sağanak yağmura bıraktım bendimi uçar giderim, Akar damla damla,akpak eder bedenimi, Bu sebepten misk-i amberin kokusu tüterim, Üç vakte nazil olundum,ha bugün,ha yarın,hada öbür gün gelirim, Hazırım,nazırım elpençe divan huzurda durmaya geldim aç kapıyı; Bekleyen ev sahibi,karşında işte beklediğin misafir! Dört başı mamur sofralar değil beklediği, Rahle-i tedrisattan damlayan nur... Kimi aşık maşuk arar,kimi sevdasına sevdalar, Bizim arzumuz maverada iftar, Edvada sahur... Zülcenahayndır, Zümrüd-ü ankadır en kutsal tur... Nurun Ala nur... yunus ça./ |
Hüda ne verdi ise hamden şükür,kalben amenna,lisanen tefekkür,
Garibim Dünya’nın varından,ne derdim var nede şikayetim,
Bahşettiğin ezcümlene canı gönülden kabul der nefsim,
buram buranm c.c. diyordu şiir..o sevgilinin bu dünyadaki emanetleriyiz..burda geçiçi misafir.. orda kalıcıyız..yerimiz iyi olur inşallah..rahmetiyle ağırlarda biz günahkarları..kurtuluşumuz olur..inşallah diyelim..çokçok güzeldi..yaradana varan sözcüklerde asılı kalmak
kalemin daim olsun esen kalınız..