KADINIMtökezleyenin kölesi yapılan onu ayağa kaldırmak için dün şalvarı yırtılıp ağaca asılan gitti kör namus diye kuyulara atlayan, atılan sokaklarda sürüklenen çırpınan kuşlar gibi uçmaya çabalayan kadınım bebe pisliği ellerim yağmalanır yevmiyem azdır işçiysem yarı insanım ya yarımdır ücret ekmek tutmasın diye ellerim kırk yerinden boğarlar okula gönderilmem erkek gibi evdeki kardeşlerime bakarım anam tarlada, bağda, bahçede beşik sallarım sırtımda taşırım bütün bebelerin yükünü kız doğurmuş beni anam ağlarım kimsenin görmediği yerlerde ararım kendimi bir kalem, kâğıt ararım gizlenirim perde arkasına sesler duyulur dışarlardan bütün sesleri silerim dünyam olur kâğıt kalem eller, yüzler, ayaklar çizerim biçimli, biçimsiz insanlar güzel dişliler, dişsizler en çokta güzel kadınlar çizerim güzel bakarlar dünyaya güzel görürler sadece kanatları eksiktir kuşlar gibi uçmaya yemek yansın ocakta,dayağa razıyım dalar giderim çizgiler arasına başka biri olurum kendi rolünü oynayan hayat tiyatrosunda elimin üstüne koyarım elimi karanlık odalarda aydınlığı yazarım bir sevgilidir güneş, sızar oradan ya bulaşık yıkarken ya ev süpürürken türküsünü yakarım kavak yelleri esip geçer benim de başımdan çocuklaştırır aşk sanki ellerimi çırparım onu görünce düğün, bayram ederim masmavi bir kuş solur göğsümde zemheride gül açar ona gülümserim kadınım eteğim tüm yarısı değilim erkeğin kaburgasından da yaratılmadım aynı topraktan karıldık biçimlendik aynı anda döndük birbirimize baktık insandık! 30. 3. 2013 / Nazik Gülünay Harika yorumuyla şiirime ses veren sevgili Nilgün Paksoy Karabiber’e gönülden teşekkürler. Ayrıca bu konuda yardımcı olan Çetin Altungüneş’e de çok çok teşekkürler.. |