Her Evden Ölü Çıkmışlar İçin Sagu
.
Birlikte ağlayalım sıvası küf izleriyle döşeli bu evde şamdanları piyano ve şöminesi olmayan natürmord tabloları döşekleri üst köşeye yığılı bu tarumar evde korun insana benzediği Ağlayalım gerçeğin önünde duramaz hiçbir şey hiçbir şey gözyaşı kadar acımasız değildir asla hiçbir arzulu aşığa uzanmıyorken hiçbir ağız hiçbir dudak böyle yakıcı değil Derelerin taşıp yıkmadan evvelki o güneşli eşikte rüzgârın kavisler çizdiği oluklarından şarkılar yükselen o evdekilerle gülüşmelerin yüzlerde donduğu ve dizlerden itilerek sofra bezlerinin ansızın herşeyin birdenbire kor savaşlar, aşağılanmalar ve tutsaklıklar sürerken nereye baksanız nereden tutsanız çürük bir sagu trilde usta bütün şarkıcıları doğunun Bunca titreşirken dünyanın eğe kemiği cehennemi tasvir edemez hiçbir inanış başkalarının acısıyla yüzleşemeyen hiçbir söz yalnızca göze indirildi sanılan cüz imanın ihanete beyaz bayraklar salladığı anlamsız koru ortadoğunun Ağlayalım gelin Filisti, zenci, Kürt ve Türklerin kedi ezildi bahanesiyle bir düğünde her yüzün akkora benzediği o hane halkıyla birlikte gelin Belki de ümitli bir avuntudur bu kedinin kenara çekilip bir avuç suyla doğrultulduğu . |
yine de söz insandan bir cüzdür..bağlasan durmaz. :)
sadece bu şiir için söylemiyorum..çoğu şiirini okuduğumda hep aynı şeyi söylüyorum kendime;
"füruğ o gece o kazada ölmeseydi,işte şimdi bunu yazıyor olurdu..."
Allah sana hayırlı ömürler versin lakin,sen de benim Füruğ'umsun bir nevî/n...:)