adını bilmediğim nice kedi çilli fotoğraflar arasında bir de baktım yoksun sen meğer
ne kadar acı ünsüzler caddesinde eli sidikli adem kokoreççi iken şimdilerde mektepli, mektepsiz herkes vatan, millet, yâr şairi
umrumda değil umrunda olmamalı bir telefon kadar yakınken artık her ölüm mutluluk uzayda tanımlanmalı
içinden nasıl geliyorsa öyle tabi ancak saf olmak af etmek değil merhametsizleri otursam sabaha kadar, ortalama bir beyaz kağıda bin kez yazabilirim ’seni çok seviyorum’ diye ancak bununla yetinmemeli yazdığını sarmalı gözler dua etmeli
diyebilirim ki en azından kendine akıllı olmak da güzel ses çıkarmamak çoğu zaman
horozlar, şimdi anlıyorum ki en azından özlemleri deşmiyor topraktan nedense tüm insanlığa dağıtılamayacak kadar küçük yüreğimle anlamak istiyorum
derkenara yapışmış rengarenk bir sümük misali yaşamak kurtulmak istiyorsun, çok geç, kuruyor ölümün
kırık camlar, çay, üzüm, makas, film, kitap, uçak, en çok da aynada ikimize baktığını hayal edebildiğin an sevgileniyorsun
öyle de olsa ben aynada kendimi görmekten nefret ediyorum kansız kalmış bir kadının oğlu olarak, ş ah damarına geçirip azı dişlerimi içiyorum cefanı sen bile bilmiyorsun hâlâ bakır ve güneş tanrısının ne manaya geldiğini bilmeyeceksin de
ve şal düşecek aramızdan birkaç çilli fotoğraf eklenecek kitaplarımın arasına sonra kabul edecek misin göğsünü gere gere, ne kadar da güzelsin iltifat edenin ben olmadığımı anlayınca
ah şu gurur şahıyla vah eden tek canlı insan olduğu müddetçe kanbul gözlerimdeki yaralı geyiklere
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
şal şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
şal şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
SEVGİYLE.