Ateşten Dünya
ateşten adamlar ateşten elleriyle çevirirler dünyayı
sokağın gölgesini, iniltili bir müziğin “o ne olduğunu bilmediğimiz ağır hissini” ateşten kadınlar kordan memeleriyle emzirirler dünyayı sıralanmış koltukların önünde insanlar sanki zaman durmuş, bir bir atıyor tabiatın dikişleri acılar içinde kırmızı resimler fışkırıyor yarasından büyük yolculuklar, insanların küçük günlerine karışmış yürüyüşünde bembeyaz güneşin aydınlık bir gece ki yüzü yıldızlara ulaşmış kadife koltukların üzerinde insanlar ellerine ölümün siyah kokusu bulaşmış. bir fahişe ayrımında gökyüzüyle toprağın bir balıkçı kendi sonuna iyice yaklaşmış kaldırımlar ki doğanın belalısı ufkun uzak çizgisine kadim yalnızlıklar kazınmış. ölümün ve bütün olmayanların sonrası ince bir telkarinin çizgileri arasında gümüşün bu ateşbilmez ustası ateşten elleriyle ateşten memeler üreten toprağın saklı meyvelerini ve soyarak kabuklarını güneşin altında yeşerten bir eksikliği tamamlayan bir bütüne özlem duyan bütün yarımları kırılma yerlerinden birbirine bağlayan bazen hayatı ölüme bazen de bir kadını erkeğe yani kuralsızlığın kendi kuralları vardır öyle ki tek gerçek varolmayandır! |
Güzel ve tanıdık bir hava mısralarda.