AĞRILI SIRTIMDA AĞRI DAĞLARI
Hala başımdamı bilmem ki başım,
Kafam çalışmıyor durdu be Hocam. Sonbaharda kışı yaşıyan yaşım, Kalbimi sızlatıp burdu be Hocam. Heyhatlarla geçen gençlik çağları, Çözdükçe dolaşan dostluk bağları, Ağrılı sırtımda Ağrı dağları, Beni yokuş yokuş yordu be Hocam. Kusur işletenler kusura baktı, Mihnet zincirini boynuma taktı, Yanar dağlar gibi şu gönül tahtı, Ateşti,volkandı,kordu be Hocam. Düşmanın varları,dostun yokları, Yıkılan umudun derin şokları, Muhannet balyozu,kahır okları, Beni can evimden vurdu be Hocam. Bizi bilmeyenle bilenin farkı, Ya bölme,ya çarpma,ya eksi,artı, Felaketle dönen feleğin çarkı, Döne döne tuzak kurdu be Hocam. Üretip paylaşmak bütün cürmümüz, Bu yüzden çileli geçti ömrümüz, Aslını sorarsan bizim gönlümüz, Öksüz duyguların yurdu be Hocam. Yaralıyım,yardan aldığım yara, Yardan yara attı,yar ara ara, Erlik meşrebinde yara,ağyara, Yalvarıp yakarmak zordu be Hocam. Mustafa Yaralı |
Çözdükçe dolaşan dostluk bağları,
Ağrılı sırtımda Ağrı dağları,
Beni yokuş yokuş yordu be Hocam.
Kusur işletenler kusura baktı,
Mihnet zincirini boynuma taktı,
Yanar dağlar gibi şu gönül tahtı,
Ateşti,volkandı,kordu be Hocam.
Düşmanın varları,dostun yokları,
Yıkılan umudun derin şokları,
Muhannet balyozu,kahır okları,
Beni can evimden vurdu be Hocam.
.....................................
Yaralıyım,yardan aldığım yara,
Yardan yara attı,yar ara ara,
Erlik meşrebinde yara,ağyara,
Yalvarıp yakarmak zordu be Hocam.
Candan özge Can Ağabeyim!
Has olanlara tuzak şu dünyanın her hâli!
Neçe ki, vefâ desen, dost desen ve desen yâren, yâr,
gelip sokuyor seni; Kâh Engerek, kâh çıngıraklı Mar!
Buyurduğun gibi, erliğin meşrebinde yârede, ağyâre de eyvallâh gitmiyor!
Uymadı can ağabeyim, uymadı uydurmaya çalıştığımız bütün kalıplar!
Derimiz iskelette ari durur, sıtkile bakmayan eğri görür!
Hakk oklarına nişângâh ettiğimiz bağırlarımızı, bu kerîh dünyanın şaşı okları hedef eder!
Ol Kerim'e saldım avazlarımı!
MUHABBETLE AĞABEYİM.