BİRAZ GEÇ KALMADIN MISen misin geri dönen fırtınalar dinince Yelkeni indirmeye biraz geç kalmadın mı Bağrımdaki nar denen kül oldu yıllar önce Su verip söndürmeye biraz geç kalmadın mı Artık duman tütmüyor yanmaz oldu ocağım Şimdi her günüm şita buzul kaplandı dağım Yapraklarım döküldü, kurudu gönül bağım Kırmızı gül dermeye biraz geç kalmadın mı Sûretim kuru çalı göğsüm gazel bürüdü İçimde; ne dikenler, sarmaşıklar sürüdü Bırak fidanı, dalı kökler bile çürüdü Can suyunu vermeye biraz geç kalmadın mı Sevdanın kıymetini serdeyken bilmek gerek Ben bir ömür tükettim dizlerimi döverek Hep seni beklemekten nasır tuttu bu yürek Bir yol bulup girmeye biraz geç kalmadın mı |
Dün çocuksu heyecanlarla erteleyipte yapamadıklarım...
Bu günü yarın için yaşayamamaının ve yarının meçhul olması ...
Ne yapsak yapalım her şeyde sanki biraz geç kalmış oluyoruz...
Güzel şiiri okumama vesile olduğunuz için teşekkür ederim hocam...
Yüreğinize sağlık...