BEN AĞLARIMBen dizerim, felek bozar cakamı Baht, getirmez bir araya yakamı Bana düşer, sazda hicaz makamı Ben ağlarım, keman ağlar, yay ağlar Ağ başıma kara bulut çökerken Hayat, ömrü iliğimden sökerken Dertlerimi türkülerle dökerken... Ben çağlarım, sazım çağlar, mey çağlar Yaz görmeden, kışlar dönüyor güze Çok didindim, çıkamadım hiç düze Sonu gelmez geceleri, gündüze... Ben bağlarım, hafta bağlar, ay bağlar Sabır denen, durdurmuyor süreği Her defada taşa vurdum küreği Şu, yarası kapanmayan yüreği... Ben dağlarım, ah’ım dağlar, vay dağlar Akıbeti bir, dertlinin, şakrağın İzi kalmaz yere düşen yaprağın Sur ötünce, deliğine toprağın... Ben zağlarım, ağa zağlar, bey zağlar Bedenimde çürüttüm her organı Ayağıma çekemedim yorganı Alibaba’yım, boynumda urganı... Ben yağlarım, çile yağlar, zay yağlar DOST KATKISI..................... Teşekkürlerimle... Adamlıktan çıkmış adamın çoğu Ne fark eder Batı olmuş ha Doğu İnsanlığın susadığı dostluğu Ben sağlarım dostlar sağlar köy sağlar........ Suat ZOBU Caka: gösteriş, fiyaka (düzenli, derli toplu olma durumu) Ağ: ak Sürek: süren, sürüp giden zaman Dağlamak: sağaltmak ereğiyle vücudun sayrılıklı yerini kızdırılmış metal bir araçla yakmak (yaraya kızgın demir basmak) Şakrak: neşeli, sevinçli, keyifli Zağlamak: akarcasına kayıp gitmek Zay: kayıp, yitik |
halk dilinin yalınlığı diye düşündü okur,
toplumsal gerçekçilik ve tüm yaşayan şiirler gibi...
eyvallah.