ZAMANIN FRENİ YOKZaman denilen katar durmaz bir istasyonda Denk gelirse binersin umduğun o vagona Gerçek, rüya karışık yaşarken mutasyonda Bakmışsın, bir solukta getirmiş seni sona Kalp kırma, gönül burma, sevgiye karşı durma! Dünyadadır o sırat, ve lakin göreni yok. Boş yere şu göğsünü gam, kederle doldurma, Gününde yaşa günü, zamanın freni yok. Herkes tek yaratılmış, tartışılmaz yasadır Geldiği gibi gider yine kul tek başına Ömür dediğin süre üç günden de kısadır Bugün var, yarın yoksun, ersen de yüz yaşına Nesillere iz bırak! han, hamam, saray değil Nefsin tesellisidir, orun, kat, mevkii falan... Erdem ve faziletle anılmak kolay değil Hani mülk sahipleri? Hepsi koca bir yalan Kaçan an’ın peşinden koşsan yetişemezsin Geçmişe dönsen geri, yeller eser yerinde Yüreğin nar’a düşer, yanarsın pişemezsin Kabuk bağlar yaralar, izi kalır derinde Alibaba diyor ki; arı muhtaçtır bal’a Ve bilir ki her mevsim çiçekler açar, solar Dar gün için biriktir, çok çalış, az çabala Hırs ile doymayanın gözü toprakla dolar Mutasyon: biyolojik değişim Orun, Kat, Mevkii: toplum nazarında elit (yüksek makam) yer Hırs: bir şeye olan aşırı, sonu gelmez istek |