Ne’ne güveneyim senin için kara dışın foya
Bir nesneye uymuyorsun usarende bozuk maya
Edep, Âdap şöyle dursun, yüzünde kalmamış haya
Değil cennet, cehennemin tapusu da senin olsun

Kendin gibi olmayana kin, husumet güdeceksen
Çıkarına ters düşene eza, zulüm edeceksen
Bunca şirk, riya, küfürle sen cennete gideceksen
İstemem ben o cenneti, kapısı da senin olsun

Uydurduğun hurafeye her gün bir şey ekliyorsun
Sapkın nefsine teselli, huri, gılman bekliyorsun
Kıt aklınla yola çıkıp, her yokuşta tekliyorsun
Kurduğun şer sarayının yapısı da senin olsun

Değecek başın toprağa, sonu gelmez eyvah! ile
Nasıl gidersin bilemem, boynunda onca ah! ile
Sanını bulamadığım, peşinden gelen cahile...
Sattığın "yanmaz kefen"de, kutusu da senin olsun

Alibaba der; ey yobaz, seninle dünya zaten zor!
Ateşin’se cürmün kadar, cürmün kıvılcımdaki kor
Bu gidişin dönüşü yok tüm ruhuna işlemiş çor
Yarattığın dogma dinin çatısı da senin olsun


DOST KATKISI................... Sonsuz teşekkürlerimle...


Sizin gibiler yüzünden usandım her gün ölmekten
Usandım, hep haklı iken sana haksız görülmekten.
Cehalet şiarın olmuş; utanmıyorsun bölmekten
Eksisi de, artısı da, çarpısı da senin olsun.../ ŞİİRLERİN ŞAİRİ


Yobaz: 1-din konusunda başkalarına baskı yapmaya yönelen, dinsel bağnazlığı aşırılığa vardıran. 2-bir inanca, bir düşünceye körü körüne, aşırı ölçüde bağlı olan, hoşgörüden yoksun(kimse)
Ne’ne: neyine
Usare: özsuyu
Şirk: Allah’a ortak koşmak. Allah kelamı olmadığı halde, öyle olduğunu iddia etmek
Riya: ikiyüzlülük
Küfür: Tanrının varlığı ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inanışları yadsıma ve bu yolda söylenen söz
Gılman: cennet ehlinin etrafında dönen ve onlara içki sunan, her tür hizmeti sağlayan güzel yüzlü gençler
Çor: hastalık, hastalıklı
Dogma: doğruluğu deneyden geçirilmeden, sınanmadan kabul edilen, olduğu gibi benimsenen ve bir öğretinin ya da ülkünün dayanağı yapılan sav