Kendimizden Kaçınca
Biz en masum çocukları
Çirkin şey diye sevenleriz Pek tabi bizi biz eden Oldukça yoğun ıssız kalplerimiz Zamanın durduğu dakikanın saniye Saniyenin saatlere dönüştüğü yerdeyiz Geçiş üstünlüğü bilmez Pul pul ter döken gözlerimiz Çokça düşünüp tek kelime söylemeden Sıkıcı , uysallıktan uzak bir bakışla Salonuna sığınır evin hislerimiz kışta Çokça üşümüşlüğü sözlerimizin En derin , en geniş odasında evin Isıtmaya yetmezdi ateş olsa okyanusta Kırmak değil öteyi beriyi her solukta Salgın kırıcılık nihayet bizi bulduğunda Açanlarız gözlerimizi bu hayata Özlemini çektiğimiz bir tutam pamukla Islatır hasta dudaklarımızıda Silinir belki ruhumuza yapışmış Birkaç metalleşmiş kelime Kullanılır sonra kılıç yapımında Deriz belki sevgimizi o zaman onlara İnsanlığımızı bir kenarıya bırakınca |