Evlerin gözüzik zaklarla akıyordu sular kapalı kapıların altından suları alınınca derelerin kuruyordu evlerin gözü kesiliyordu yer altında yol bulan sular indikçe derinlere kaçırılıyordu derinlikler kimler arıtıyordu mikrobunu suların kim’ler içiyordu elimizden çıkanı yemiyorduk biz ler arayıp sormuyorduk nerde durduğumuzu pardon uyandırdım uyuyordunuz uyanıkken tepenizdeydi kızgın güneş savaşa sürülürken ellerimizle yolduk çiçekleri durduğu yerde saatin günde bir kez bile doğru değil yanlıştan yanlışa sürükleniyor ayağımızın altındaki dünya bu bahar, bahar gelecek mi acaba bu bahar çiçek açacak mı düşünceler ve yolunu açacak mı derinlerde birkaç damar kaça malolacak bize bu oyun nedir fiyatımız belki iyi bir fiyat biçtiniz bize ayırarak çoluk çocuğumuzdan alenen yaklaşarak düşmana dost muhtaçken bir doğruya ödenekler açtınız yanlışa alkışlamadık merak ettiyseniz istediğiniz kadar duramazsınız orada istediğiniz kadar gülümsemeye çalışın yüzünüzde yer etmiş gözyaşı çizgileri çocuk değilsiniz kabul edin büyüdüğünüzü gerçekler oynanıyor! 2. 2. 2013 / Nazik Gülünay |
ben mi uykudaydım sen geldiğinde yaşantının
yoksa sen mi sarıp sarmaladın benlğinle açıktayken
öylesine alışığım ki sana şimdilerde hiç bir ana kucağı sen kadar huzurlu uyutmuyor beni
tebrikler dost şaire güzeldi