Kırk Yıl Sonra -3- Aahh Ahh /cbakıyorum da; ölü toprağı serpilmiş sanki etrafımdaki herkesin üzerinde bir vazgeçmişlik, bir yılgınlık, bir dünya telaşesi, doymak nedir bilinmez anlaşılır, kabul edilir gibi değil yeni yeni farkediyorum adamlar sigarayı nasıl içerdi sömürür gibi bir kazaya kurban gidiyor durduk yerde birileri, direksiyonu kırıyor itin biri, ya sarhoş, ya acemi ölen arabada değil, direksiyonda değil, arabanın yolunda değil, arabayı yapan değil, benzini koyan değil devleti soyan değil fark eder mi sorar, bilirmiyiz, ezilen biz değilsek itiraz eder miyiz.. kimi acelesine yenik kimin de acayip bir dalgınlık herkesin başında bin türlü bela herkesin baş belası; bizatihi kendisi herkes hayatından bezik, bilmem ki; dünden bu güne, halinden memnun ekmeği katığına denk olan var mı şehir yerinde birbirmizin halini bilmeyiz merak etmeyiz, ateş düştüğü yeri yakmış kime ne el bir günü ben bir ömrü “gavur ettim gurbette” “-ooof of,.. şehir bize doğrultmuş oklarını, makinelı tüfeklerini, tanklarını bizi bir cendereye almış, “gelmeyin” der gibi dişlilerin arasında heder olmuş(uy)uz ezilmiş gitmiş(iy)iz, asfalta yapışmış köpeğ-ileşinden beter perli-perişan olmuşuyuz.. her bir parçamız bir yerlere savrulmuş, kim vurduya gitmiş kimimiz ne dönüp bakanımız olmuş, ne “acaba kim” diye soran merak edenimiz olmamış, sorsalar aldıran, bilen-tanıyan yok tanımak isteyenimiz kalmamış İnsan yerine saymamış devletimiz.” ARKASI YARIN |
herkesin başında bin türlü bela
herkesin baş belası;
bizatihi kendisi
elbette şiirin şiirliğine yorum yapmak haddime düşmemiş.Ancak doğrudur her kesin baş belası bizatihi kendisi hakketen.Ya korkarız bir lokmacık aş için,başa eğeriz ite köpeğe,ya da bir körüklü koltuğa tav oluruz onurumuz ayaklar altında,en basitinden "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" der yılanın zehrini kavileştirirz bilmeden.
GEÇMİŞE YOLCULUĞUNUZA BAKIYORUM HEP PENCEREMDEN.
sevgiyle kal gardaş,ve orda eylen.