Sayma
saçlarımda sırılsıklamdın
ve daha bir zamanlardın aşağı yoldan bir yılan gibi kirpiklerimin ucuyla usul usul ayaklarının altına serildiğimle kaldım birgün... tamtakır kurubakır olmuyor derdin canlı bir maviyle gel geleceksen oysa ki böyle işler bu yoksulluğun çarkı pencereden bakışmaların bu beter ömre bedeli tatlı sarı ışıklı karın altında dizlerim uğultusu derin gençliğimin son dermanıydı düştüm o gün... baldırı çıplak alnımdaki tipiyle meşhurdum sonuna kadar koşar adım o soğuk ve küçük şehirde yüreğimin ortadoğusu olduğunu kavratarak serçelere ve şimdi bırakıp gitmeyi öğreniyorum mutluluğu buruk evleri ve şimdi say ki eşya kamyonlarına bakarak aradım hep say ki otobüs yalnızlıklarıyla boğazımda düğümlüsün say ki çıkınımdaki dağılmış ekmeğin üzerinde gözyaşlarımla tuzlu şımarık katığım sayma bu gün... kağan işçen... |
baldırı çıplak alnımdaki tipiyle meşhurdum
sonuna kadar koşar adım o soğuk ve küçük şehirde
yüreğimin ortadoğusu olduğunu kavratarak serçelere
ve şimdi
bırakıp gitmeyi öğreniyorum mutluluğu buruk evleri
ve şimdi
say ki eşya kamyonlarına bakarak aradım hep
say ki otobüs yalnızlıklarıyla boğazımda düğümlüsün
say ki çıkınımdaki dağılmış ekmeğin üzerinde
gözyaşlarımla tuzlu şımarık katığım
sayma
bu gün...
Kalemin daim olsun saygılarımla