Gezegen Gülühayrettin taylan valsine,vuslatının asık suratını asan son periydi etnam yanardağımın yardağını yaşıyordum son perdesini açıyor unutulmazlığın selvisi buzul sevgileri taşıyan sevimli penguen gibiydi dili soğukluğunu unutturan öpücük toplamasında eridim gelmesen de olur/ bu t’ada alıştım gayrı kıskanmanın milimlerinde meramlarını saklamasan da olur 2… yontusu bağrında olan kızıl gülün vejetar’yeniyim her dimağının ten gurmesi değil meftunluğum artık yaralar üreten ayrılığın atölyesindeyim manaların arasında aramızı açan kavramları onarıyorum sözsüz kaldığın suskunluklar küresinden kalışımın t’anıyım 3… gidişinin aşk şıkkını silen cümlenin can kırığında kaldı gerçekler buğusunu ısmarlayan hüzün yükleminin noktasıyım yılgınlığının yılına yılan kılan karamsarlığın doz’acıyım düşlerine düşmekten başka çaresi olmayan naçarım sorgusu bitmemiş gizil talihin tarihiyim içimin arşivinde senli gerçekler tozlanmış yeniden dokunarak silmelisin ilk kezlerden ötede iltihap tutmuş yüreğin can ilacısın yeniden içmelisin misk- i şiirlerimi 4… yücelik köprüsünden incelik yoluna gelmekti aşk bu yüzden nazlarına kurulu saatin zembereğiyim yeter ki sensizliğin dili olsun hayatına çalınış yeter ki sevmelerin gülü olsun kırmızılığa alınış yeter ki ben’lerin dalı olsun meyve veren aşka kalış resmedilmiş hallerin dilinde yazıldı yazgım sana senden öncelerin dokunduğu ve dokuduğu mazinin sızısıyım senden sonraların b’aşkanı olan hüzünlerin sarmaladığı hazanım bendini aşmış bir baraj gibi damlalarını bekliyor dünyam yarın sensiz bir karanlık,elektriğin olmalı bu aşka |
anladım ki kalem tabip
tanı konmuş şiirde
acıttı çok ki tanıdık bir acıydı
hazır bulmuşken sorayım hocam
iltihabi aşkı ne kurutur:))
kaleminiz elem yazmasın selam ve saygımla