Sen ve benkendi sınırımın içindeyim, taşkın değilim bir sel gibi koparak gelmedim dağlardan kendimi ağırlıyorum, dağları derken mavi bir fular boynunda sen geliyorsun sende ödünç alınmış duruyor hiç tanımazmış gibi kendini başkasını giyinmişsin başka gözlükle bir adım atamıyorum kendimden dışarı daha doğrusu senden içeri her çizgide bir insan var töreler örtünmüş kara yaşmaklarını alaylı bakışları ve gülüşleriyle örtbas ediyorlar beni kim izin vermişse çıkarıyorlar kırmızı giysimi yokmuşum gibi adeta kimbilir hangi bayram görüşürüz yakanı kurtarırsan çiçek kılıflılardan kalbine bir çizik attırmadan darma duman olmadan ruhun aynada yitirmeden insan yüzünü bıkarak aynı yolda dolaşıp durmaktan dönerek merhabama aynı yerde olacağımı bilmiyorum doğası gereği bütün değişimler bir makina değilim nasıl geri sararım makaramı iğneye ipliği geçireyim de çevireyim kolu çalışsın makina tutmadı hiç bir hesap hesaba sığmaz insan aşk hiç! 21. 1. 2013 / Nazik Gülünay |