ZİLLETsaçlarından kovaladığın güneş kadar sürgünüm sana geceyi doyurmak için yetim ağıtlar emzirdim koynumda irin sağdım kadınların göğsünden delişmen kaderime içirdim acele etmedim bu satırları karalarken duraklattım kalemi seni hatırladığı yerde her cümlede kirli gülüşlere astım ellerimi sonra durdum kendimi çarptım kendime ey ruhuna katman katman örüldüğüm ruhumu kanattığın yerdeyim kirli bir cümleyim kelimelerin ardında leke leke gözyaşındaki izim içine düştüğün gizim gözlerime dokunan uykular düzmece saçlarımda kısıldı yağmurun sesi acemi kasırgalara sürgün azat ettiğim gölgeler kimliğini kaybet yüreğimin sokaklarında alışkanlık etsin ayakların kapıma doyasıya sev diye sevgi bırakıyorum sana indim gecenin kirpiklerinden dizlerine bulandı geçtiğim sular vuruldu suretin ay imgesinde çatlak seslerinde inledi yıldızlar bir tek sende durakladım unut mevsimini düşük yaptı takvimler her kelime ziyan her cürüm sensiz kaçırmadım kendimi her sözcük nuh’un gemisinde rüzgar her ayrılık tufan ertelenmiş günleri geçip giden mevsimleri sana çaptığım geceleri geri çağırıyorum zilleti bu şiirin enkazında yaktım kendimi gözlerimden çekip giden gölgen değildi içim deki çocuğun masalıydı hoyratça boğdun haykıramadı ellerin de Nefesiyle şiirime hayat veren Gülser ATEŞ Hocama sonsuz saygılarımı sunuyorum |
YÜREĞİNİZE SAĞLIK