Kırık Bir Dalşiirin anahtarını verdin sevgilim gül ve toprak kokan ellerin yaratıcısı ozan değildim dil’sizken ses veren yüreğime senin tutukluk yapan sesindi her zorda kaldığında içki kadehlerine sarılan meyhane dostluğundan medet uman kimliğini unutturan önümde boş kâğıt parçacıkları inmeye çalışıyorum kalemin ucuna ucunda seğiriyor gözlerin bir gülün dikenini kanatıp sesin ulaşıyor pencere önüne adımların dolaşıyor adımlarıma derken mahalle kadınlarını atlatıp bakışlarına koşamıyorum herkes kendi yürümesini bırakıp ayaklarıma dolaşıyor hep bir kara kedi geçiyor aramızdan kırmızı giysilerine taklıyor gözlerin sokaktaki kızların zik zaklar çiziyor aşk sık sık çakılmış çivilerden atlayarak sana koşuyorum gözlerini başka bir göz mühürlemiş oluyor kenarına kayıyorum sedirlerin daha çabuk kaçabilmek için zihnime çakılmış kuşkulardan öyle bir aşk ki kalbimi kemiriyor ağaçkakanlar halteder yanında çıkardığı seslerin sen’sizken senin dövmelerini yaptırmış gibi ruhuma ben’li aynaları kırıyorum bütün fotoğraflarımı eskitiyorum kitap arasına bıraktığın güle dönüp dönüp bakıyorum dün gibi yerinde mi? yerinde mi sana işaretlediğim şiir? kırık bir daldın hani!? 3. 1. 2013 / Nazik Gülünay |
Nadir açan çiçekler gibi aşk dizelerin.
Ama açtı mı tam açıyor yürekte.
Sevgiler alkışlar arkadaşıma..