ağlamak’bir düğümdür boğazda dağ geçitleri çığlıklar kalır çığlar ardına’ ... her iç çekişim ayıklıyor beni benden senden bir iskelet kalıyorum geri yüreğim ağzıma geliyor yutkunuyorum... sen varsın! gökkubbemde tutacağım bir tebessümü esirgesende can kıvılcımısın bu yangındaki desende sen varsın! benden ileri, benden geri bir sen kalsın. ... şimdi hasretten birbirine geçmiş bileklerim şimdi köprücük kemiklerinden atlarım intihar ederim koca gecenin yıldızsız göğünde yalnızlığın beşiğinde bulurum bedeni kendimi benden düşerken gördüğümde neyleyim yarim deniz kokulu sabahlar düşlemiştim seninle can matarama dolacaktı yüzünün sıcaklığı şimdi içimin en ücra en derin duvar diplerinde boynuna sarılmaklar geliyor avuçlarını öpmekler yüzüne dokunmaklar geliyor uzun yoldan geliyor içimden sana gelen belkide bu yüzden ağlamaklar uzun sürüyor ... tarih kaç rakam değişirse değişmez bir adın yazılı takvim yapraklarına koparmaya kıyamam ölümün parmak uçları değer dudaklarıma bağıramam adını adını kimseler bilmez bir gün bir gün olur da saçların arasında rastlarsan benden bir gözyaşına uykularıma geldiğinden bil sakladım seni sevdiğimi her saniye varlığını belli eden canı bir yerden alıp bir yere götüren şimdi ise yürürüm sokaklarda okşarım rüzgarın ipek saçlarını hasretinvari bir ısınmak güneşli havalarda yağmuru ağladığıma sayarım gözlerim gibi ağır ağırdır kar toprak kokusuna elbet bir sabah bulanırım filizlenen her ekini umduğuma bağlarım bir gün belki bir gün düşlerinde dizlerine uzanır ağlarım nasılsa ’bağırda çürüyen rehnedilmiş bir ağlamak kadarım’ ağlayamamak kadar yarım. |
öksürdüğümü ağladığıma saysın şiir
( yok hayır ağlamadım da öksürmekten yaşardı ..
parantezi canı isteyen kapatsın kardeş..........
:)
masalsı sanrı tarafından 1/3/2013 11:38:18 PM zamanında düzenlenmiştir.