Soğuk SuBüyüdükçe nasıl da bağlanıyorsun bir menteşeye işkenceye kıstırıp eğiyorlar önceki ve önceki düş bahçenin demirlerini ve abdest bozacak bir sürü sebep bir sürü endişe bir sürü istek vazgeçemediğimiz ayak bağları büyüdükçe ne de çok arkadaşımız durmuyor ilk yerinde bilekten baba düşüyor gözden anne -gökyüzüne toprağa yakışıyor ömrün tükendiği tek başına dinlenen acayip acayip müzikler gibi yankılanıyoruz içimizde öyle boş ki duvar dipleri bir hallere sokuyor insanı büyüdükçe kaşların kalınlaşıp bakışların incelmesi saat kayışlarını ıslatan ter gömlek kollarınca emiliyor inliyor içerimizde birisi kemikleşiyor kemik saçlaşıyor saç dişleşiyor diş ellerin el olduğu geliyor büyüdükçe -fakat insanlaşıyor mu insan ne sanalım ya bilmiyor mu kendini her kim her kim ne söylese hissetmiyor nitekim odun kırıp taşımalı ocağa eteğinde elma getiren kız çocukları ekmek de yapar kardeşinin öğüttüğü buğdayla ısmarlamalı Allah’a emanet edecek kim var ki ihtiyar anayı nazlı sevgiliyi ne medeni insanlar vardı sorma -neme dini esnemeyen yakınlıklar genleşmeyen ırak sabit özlem türküleri telgraf telleri mevzu bahis sahi ne alemde iç evimiz sevdanın cılkı nereye çıktı yok mudur tamiratı yokuşa vurup atı çatlatasım geliyor büyüdükçe öyle derler ya o zaman anlarsın diye nasıl da işime gelmiyor ah babam bilse neler diyorum ellerini diliyorum Rabbimden ellerini diliyorum. |
sular seller gibi aktı içerime şiir
yazmanı seviyorum.