EY AŞK...
Ne yapmışsam senin içindi.
Zor günlerdi senin için… Elinden tutup ayağa dikiltişim, ağladıkça sen onun için, yüreğimdeki yakarışları duymayacağın halde sımsıkı sarılışım ve hayattan vaz geçtiğin o günlerde umursamadığın yakarışlarım senin içindi, ey aşk!... Seni bir an için de olsa tatmin edebilmek mümkün olmadı. Uğruna çırpınışlarım beyhudeydi. Evet… Seninle bir mutluluk yaşanamayacağını anlayabiliyorum. Ve buna rağmen sensiz olamıyorum… Elimden gelen tek şeysin sen. Benim olmanı senden isteyemem; gene de kalbinin bir köşesinde kalabilmeyi çok isterdim. Ne mümkün! İçinde olmadığım bir yaşamı seyrederek yoruluyorum. Çaresizliğin ve umutsuzluğun girdabında, acz içindeyim. Kara sevda dedikleri bu olsa gerek… Senin yıkılmışlığında tutup ayağa kaldırdığım gibi, ellerimden tutuversen, çekiversen bu düşkün halin içinden, mesela benim oluversen; seni benim sevdiğim kadar olmazsa da, seviversen işte bir parçacık; ne mümkün! Bir okyanus da boğulmak nedir ki, senin nüfsun içinde boğulmak yanında? |
Sakın ama sakın daha kötü olayım deme. daha yeni yeni şiirlerini okumaya başladım....
Eskişehire en derin geçmiş olsun ve yürek dolsu saygılarımla can abim benim....