üşüyen kalem..
kalem üşüyünce,
beyaz sayfalar ısınmaya başlar, ısındıkça nemlenir,nemlendikçe közlenir, közlendikçe alev alır,tutuşur her mısra ve her dize.. kalem üşüyünce,çanlar hesapsız çalmaya başlar, çünkü hesabı yoktur hiçbir sözcüğün ve her sözcük masum, alev topu gibidir nereye kusarsa orada enkaz yığını bırakır ardından.. yanmış ve kimliği belirsiz olan ceset yığını katiller, iblisin şerrine uyup, intihar etmek üzere olanlar, vurguncular, kaçakçılar,anarşistler, yani kısacısı temiz toplum için önüne hangi engel çıkarsa alıp götürür bir sel misali ve her dizesi yangın olur çıkar şiirin bütününe.. geriye ise, dudakları mutedil olmaktan çıkan meczup, bir şair kalır üşüyen kalemiyle.. oysa İki damla gözyaşıdır ve kirletilmemiş bir vicdandır onu doğruya iten ve olması gerekene. çünkü her sözcük dudaklarında okkalı bir hüzündür, sıkılmış bir yumruk gibidir, patlasa içinden , öbek öbek papatyalar çıkacak. patlasa içinden , ak ve pak güvercinler uçacak maviye sonsuz maviye.. bu yüzdendir, her sözcük kaleminden üşüyerek çıkar, Bunu bilmeli toplumun her ferdi, Ve bunu bilerek yaşamalı her bilinçli insan. Bunun aksini hiç düşünmedim ve düşünmüyorum Lakin bir kalem bütün ihtarlarına rağmen Zıvanadan çıkarsa bütün şairlerin ve şiirlerin ve hatta bir toplumun katili olabilir… sevgi ve saygılarımla.. |